Francis Kurkdjian, Élisabeth Vigée Le Brun tarafından çizilmiş Kraliçe Marie Antoinette’nin elinde Centifolia gülü ile çizilmiş portresinden ilham alıyor
‘’La Rose’’ olarak bilinen bu tablo, aynı zamanda Francis Kurkdjian’ın yarattığı parfüme de ismini veriyor
İki farklı gül çeşitinden harmanlanarak var olan À la rose, tüm kadınlara ithaf niteliğinde
Başlangıçta Fransa’nın küçük bir şehri olan Grasse’in ünlü gül kokusuna misk ve sedirin gizemli bir çiçek rüyası yaşatan bu koku, Bulgaristan’ın nadide ve özel üretilen gülleriyle birleşecek lüks bir parfüm deneyimi yaşatıyor
Tüm kadınlar adına kokuya hapsolmuş aşkı resmeden L’eau À la rose, tek bir koku içerisinde harmanlanan gül ikilisi kadına ve kadınsallığa övgüler yağdırıyor
Orta notalarda kadının güzelliğini yansıtmak için manolya ve menekşenin ferahlatıcı ve zarif kokuları ön plana çıkarken son notada gülün eşsiz şiirselliği akılda kalıyor
Gül ve meyvemsi notaları bir arada sunan parfüm sonsuz aşk niteğinde
Bulgaristan Gülü, Misk, Sedir, Manolya, Menekşe